MHP’li Yalçın: Ülkü Ocakları Türk toplumunun gözbebeğidir
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Sinan Ateş cinayetiyle bir süredir gündemde olan Ülkü Ocakları tartışmalarına yönelik açıklama yaptı.
Ülkü Ocakları’na çifte standart uygulandığını söyleyen Yalçın, “Ülkemizde nereye kadar Ülkü Ocaklı gençler üzerinde oynanmaya devam edilecektir? Eğer söz konusu ülkenin bağımsızlık ve hürriyetiyse, emperyalizme ve haksızlıklara karşı mücadeleyse, neden bu konuda en büyük kavgayı veren Ülkü Ocakları görmezden gelinmektedir? Ülkü Ocakları Türk toplumunun gözbebeğidir” dedi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin üzerinden 18 ay geçti. Savcılık, aralarında eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in de bulunduğu 22 tutuklu hakkında nisan ayında iddianame düzenledi. Davanın ilk duruşması Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1 Temmuz’da görülecek.
Yalçın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
ÜLKÜ OCAĞI’NDAN DİPLOMALI OLMAK BİR GURUR: Son yıllarda Türk milliyetçiliğinin halk ve aydınlar nezdinde revaç görmesi, rağbet bulması konusunda en büyük katkı payı, en üstün rol; şüphesiz Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e, dolayısıyla onun kültürel ve sosyal platformdaki gençlik kuruluşu olan Ülkü Ocakları’na aittir. Ülkü Ocakları, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in insan kaynağı, okulu, eğitim müessesesi konumundadır. Ülkü Ocağı’ndan diplomalı olmak; hareketimizin mücadelelerle, çile imtihanlarıyla geçen 55 yılında daima bir imtiyaz, bir gurur vesilesi addedilmiştir. Bir zamanlar bazı çevrelerce uzak durulan, bazen şüpheyle karşılanan, bazen ürkülen Türkçülük; Ülkü Ocakları’nın destansı mücadelesi sayesinde yükselen değer konumuna erişmiştir.
ZARARLI VE ZEHİRLİ AKIMLARA KARŞI ANTİKOR ÜRETMİŞTİR: Türk milliyetçiliği ülküsünün kısaca ifadesi olan Türkçülük; kitlelerce öylesine benimsenmiştir ki sol partilerde ve entelektüellerde bile milliyetçilik konusunda taviz vermeyen, milliyetçi olduğunu söylemekten çekinmeyen, Türkçü tutum içine giren kimseler bulunmaktadır. Ülkü Ocakları; toplumun sancılı dönemlerinde birliği, bütünlüğü sağlamak, dış dünyaya, emperyalizme karşı duruşu sağlamlaştırmak için örgütlü bir varlık refleksi oluşturmuş, zararlı ve zehirli akımlara karşı antikor üretmiştir. Böylece toplumun bağışıklık sistemi güçlenmiştir. Ülkü Ocakları’nın kurulması o kadar isabetli olmuştur ki bu çatı altında toplanan vatansever Türk gençleri, zararlı ve bölücü akımlara karşı müthiş bir celadet ve kahramanlık göstererek onları âdeta etkisizleştirmeyi başarmıştır.
ÜLKÜ OCAKLARI DEVLEŞMİŞ, TOPLUMDA KÖK SALMIŞTIR: Müthiş kararlı, etkin ve caydırıcı bir gençlik duvarı oluşturarak özellikle komünizme set çekmiştir. Ülkü Ocaklarında teşkilatlanan Milliyetçi-Ülkücü Hareket bağlısı kadrolar, komünizmin yayılmasına mani olmakla kalmamış; Türkiye’nin varlığını, bütünlüğünü ve güvenliğini hedef alan bütün tehditlerin savuşturulmasında etkin rol üstlenmiştir. Türkiye’yi bölmek ve parçalamak isteyen emperyalist güçler, Ülkü Ocakları’nda ete kemiğe bürünen millet iradesi karşısında mağlup ve başarısız olmuşlardır. Ülkü Ocakları; kimi zaman Marksizm’in/sosyalizmin, kimi zaman liberalizmin, kimi zaman da Batı hayranlığının moda olduğu bir dönemde vatansever, milliyetçi gençler arasında çığır açmıştır. Ülkü Ocakları; dün olduğu gibi, bugün de yapıcı, bütünleştirici, eğitici işleviyle hem toplumun, hem gençliğin emniyet supabıdır. Türk gençliğinden yükselen varlık refleksinin teşekküllü hâlidir. Yüksek millî ahlakın temsilcisi, tebliğcisidir. Enternasyonalist ve kozmopolit değil, yerli ve millîdir. Komünist, solcu örgütler zamanla marjinalleşirken; Ülkü Ocakları devleşmiş, toplumda kök salmıştır.
KARALANMAYA ÇALIŞILIYOR: Ülkü Ocakları; solcu yazarlar ve medya tarafından marjinal, aşırı sağcı, ırkçı, paramiliter örgüt gibi tanımlamalarla karalanmaya çalışılsa da bunların tam tersi nitelikleri haizdir. Ülkü Ocakları, doğrudan millet vicdanını temsil eden, millî bekamızı savunan bir sivil toplum örgütü hüviyetini muhafaza etmiştir. Ülkü Ocakları’nın milliyetçiliği, kültür unsuruna ve bin yıllık kardeşlik hukukunun korunması ilkesine dayanmaktadır. Ülkü Ocakları’nın milliyetçilik telakkisi statükocu, tutucu değildir. Bilakis rasyonalist, modernist ve pragmatisttir. Ülkü Ocakları; gelişmecidir, hürriyetçidir. Dokuz Işık’ın umdelerinden birinde olduğu gibi, halkçıdır. Ülkü Ocakları’nda gençlere insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğüne riayet öğretilmektedir. Kâmil insan olmak, itidalli ve halim olmak öğretilmektedir. Her türlü aşırılık ve taşkınlıktan kaçınmak, ifrattan tefrite yuvarlanmamak öğretilmektedir. Sabır ve tevekkül Ülkücülerin faziletidir. Lakin Ülkücüler; milletimize, ülkemize ve devletimize yönelen tehditlere karşı tavizsiz ve korkusuzdur. Ülkü Ocakları’nın mensupları, kadife eldiven içinde demir yumruktur.
ÜLKÜ OCAKLARI HEDEFE KONMAKTA: MHP lideri Devlet Bahçeli; 1997’de Ülkücü irade marifetiyle Genel Başkanlığa seçildikten sonra, Ülkü Ocakları’nın, kültürel ve sosyal hayatımızda önemli işlevler üstlenmek üzere yeniden organize edilmesini sağlamıştır. Buna rağmen Ülkü Ocakları; “Meyvalı ağaç taşlanır.” misali, geçmişte olduğu gibi bugün de icra ettiği işlevden, gösterdiği başarılardan, Ülkücü gençlerin bahadırlık, celadet ve cevvaliyetinden rahatsız olan çevrelerin haksız itham ve saldırılarına maruz kalmaktadır. Kimi zaman cinayetler bahane edilerek, kimi zaman mafya türü yöntemlere başvuran bazı çevrelerin eylemleri gerekçe gösterilerek, kimi zaman da siyasi hadiseler bahane edilerek Ülkü Ocakları hedefe konmaktadır. Alınları pak gençlerin vazife ifa ettiği Ülkü Ocakları; lekelenmeye, güzide teşkilatlarının üzerine kir bulaştırılmaya çalışılmaktadır. Ülkü Ocakları’na saldıranlar, geride kalan 55 yıl zarfında verilen şehitleri, Ülkü Ocakları’nın uğradığı hain saldırıları, Ülkücü gençlerin uğradığı haksızlık ve mağduriyetleri ise dile getirmekten ısrarla kaçınmaktadır. O şehitlerin anneleri anne, babaları baba değil midir? Darağaçlarına yollanan körpe Ülkücü vücutlar, fidan değil de nedir? Konu komünistlere gelince hamur gibi yumuşayan; onları idealist yurtsever(!) devrimciler, Ülkücüleri de “ırkçı faşistler” olarak göstermeye çabalayan Ülkücü düşmanı Marksist/solcu çevreler; bu gerçek dışı çarpıklığı papağan gibi tekrarlamaktan ne zaman vazgeçecektir?
BİLİM VE TEKNOLOJİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALARA AĞIRLIK VERMEKTE: Hollywood sinemasında Türkiye’nin ve Türklerin aşağılandığı, emperyalist zihniyet ürünü alçak senaryoların benzeri, sözde yurtsever/solcu entelektüel ve sanatçılar tarafından, ülkemizde nereye kadar Ülkü Ocaklı gençler üzerinde oynanmaya devam edilecektir? Eğer söz konusu ülkenin bağımsızlık ve hürriyetiyse, emperyalizme ve haksızlıklara karşı mücadeleyse, neden bu konuda en büyük kavgayı veren Ülkü Ocakları görmezden gelinmektedir? Ülkü Ocakları’na çifte standart uygulamaktan ne zaman vazgeçilecektir? Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin liderliğinde kültürel, sosyal ve bilimsel projelere odaklanan Ülkü Ocaklı gençler; bir yandan vatanına milletine varlığını adayan, idealist ve çalışkan genç nesillerin yetişmesi için gayret sarf ederken, diğer yandan da yüksek bilim ve teknolojiyle ilgili çalışmalara ağırlık vermektedir.
GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANAMAYACAK: Ülkü Ocakları Türk toplumunun gözbebeğidir. Ülkü Ocakları; Türk milletinin binlerce yıl öncesinden süzülüp gelen büyük birikiminin, eşi benzeri bulunmayan teşkilatçılığının göstergesidir. Ülkü Ocakları, Türklük için çarpan kalplere dikilmiş bir bengü taştır. Milletimizin, “Üç Türk bir araya gelirse devlet kurar.” sözüyle ifade edilen organize olmadaki maharet ve kabiliyeti, bugün Ülkü Ocakları Eğitim ve kültür Vakfı adıyla faaliyetlerini devam ettiren bu gençlik teşkilatımızın hayatiyetini, ölümsüzlüğünü açıklamaya kâfidir. Ülkü Ocakları, öylesine güçlü ve köklü bir harekettir ki -değil onu ortadan kaldırmak-, ona zarar vermeye hiçbir beşerin, hiçbir aktörün, hiçbir beşerî kurum ve kuruluşun gücü yetmeyecektir. Güneş balçıkla sıvanamayacak, Ülkü Ocakları’nın parlak ufukları karartılamayacaktır. Hiçbir maksatlı saldırı, hiçbir temelsiz itham ve isnat, Ülkü Ocakları’nın ismetine zarar veremeyecektir. Ülkü Ocakları; bütün suçlama, isnat ve ithamlardan müstağni vaziyette, tarihin kendisine yüklediği görevi yerine getirmeye devam edecektir. Ülkü Ocakları; dünya durdukça var olacak, Türk’ün istiklal ve hürriyetinin, bölünmez bütünlüğümüzün yılmaz bekçiliği vazifesini iftiharla ve sarsılmaz bir imanla sürdürecektir. Ülkü Ocakları’nın haysiyetli ve şerefli mücadelesi, kıyamete kadar devam edecektir.
(HABER MERKEZİ)